Hoşgeldiniz.Sitemiz bu tarihten itibaren yeniden güncelleniyor.İlginiz için teşekkür ederiz.
Google'dabu sitede

52-islam-akaidi-Bir-Kimseyi-Tekfir-Etmek

arama motorları,arapça dersleri,arapça seti indir,ilahiyat arapça,arapça pdf

Belli Bir Şahsın Tekfir Edilmesi Durumu


Bazı sözler ve ameller vardır ki bunların yapılması küfürdür. Fakat şahıslara indirgendiğinde durum değişir. Bazı ameller küfür olduğu halde , bunları yapan kişiler duruma göre kafir olabilir veya olmayabilir. Fakat bazı ameller de vardır ki , bunları yapan kişinin durumu ne olursa olsun kafirdir.

Örneğin bir adamın Kur'an parçalarını pisliğe attığını gördük.Yaptığı bu amel küfürdür. Fakat bu kişiyi tekfir etmeden önce onun durumunu araştırmak gerekir. Bu kişi hakkında şunları bilmek gerekir: Bu kişi attığı şeyin Kur'an okuduğunu ve necasete attığını biliyor mu? Çünkü şahıs okuma yazma bilmiyorsa onun Kur'an okuduğunu bilmeyebilir. Eğer kişi attığı şeyin Kur'an olduğunu biliyorsa onu tekfir ederiz. Aynı şekilde Kur'an'a basan kişiyi gördüğümüzde, yaptığı amel küfür olmasına rağmen tekfir etmeden önce onun durumunu araştırırız. Belki bu kişi kördür ve üzerine bastığı şeyin Kur'an olduğunu bilmiyordur.

Fakat bazı ameller ve sözler vardır ki kişinin niyetine bakmadan, araştırmadan tekfir etmeyi gerektirir.Bu, küfrünü gördüğümüz veya duyduğumuz kişi içindir. Örneğin; bildiği bir dille Allah'a, Rasulü ne söven kişi, eğer deli değilse ve baskı altında değilse niyetine bakmadan tekfir edilir.

Allah'ın kanunlarını bir tarafa bırakıp insanların koyduğu kanunlarla hükmeden hakim niyeti ne olursa olsun tekfir edilir. Bunu tekfir etmeyen kişi de açık küfre olan birisini tekfir etmediği için tekfir edilir.

İnsanlar hakkında zahire göre hüküm verilir. Allah imanı ve küfrü açık bir şekilde bildirmiştir. Bir müslümandan küfrü gerektiren bir söz veya amel sadır olursa, zahiren kafir olduğuna hükmederiz ve dünya da hak ettiği cezayı ve hükümleri veririz. Fakat uhrevi durumu Allah'a aittir. Çünkü biz insanın kalbinden geçeni bilmediğimizden zahire göre hüküm veririz. Allah ise kalbe göre hüküm verir. Bizim zahirine göre müslüman zannettiğimiz bir kişi Allah katında kafir olabilir, kafir zannettiğimiz de Allah katında müslüman olabilir.

Abdullah b. Utbe b. Mes'ud (r.a)'dan şöyle rivayet edilmiştir:

Ömer (r.a)'den işittim. O şöyle diyordu:

"İnsanlar Rasulullah zamanında vahiy ile gizli hallerden de sorumlu tutulurlardı. Rasullulah'ın vefatı ile vahiy kesilmiştir. Bugün sizi, gördüğümüz amellerinizden dolayı sorumlu tutarız. Bu yüzden kim bize hayır ve adalet gösterirse, onu emin sayar ve güvenilir kabul ederiz. Onların gizli hallerini araştırmak bize düşmez. Gizli hallerinin hesabını da Allah görür: Bize zahiren fena hal gösterenlerden de emin olamayız. Niyetinin iyi olduğunu söylese bile ona inanmayız." (Buhari)


0 yorum :

Yorum Gönder