Hoşgeldiniz.Sitemiz bu tarihten itibaren yeniden güncelleniyor.İlginiz için teşekkür ederiz.
Google'dabu sitede

8-islam-akaidi-Allahın-İsim-Sıfat-tevhidi

search,arama motorları,arapça dersleri,arapça seti indir,ilahiyat arapça,arapça pdf


Allah'ın İsim ve sıfatlarının tevhidi


Allah'ın kendini Kur'an'da vasfettiği, Rasulullah (s.a.s)'in sahih sünnetlerinde bizlere açıkladığı üzere, bütün noksanlıklardan uzak, yani kemal sıfatlara sahip olduğuna, mahlukata benzemediğine ve bu sıfatların varlığına ibtal etmeksizin inanmaktır.

Bu Tevhidi sağlayabilmek için üç temel noktaya dikkat etmek gerekir:

1 - Allah'ın isim ve sıfatlarını Kur'anı Kerim ve sahih sünnette bildirildiği şekliyle kabul etmek. Bu isim ve sıfatları artırmadan, azaltmadan, saptırmadan, sapık tevillerle tevil etmeden, olduğu gibi kabul etmek.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"Yoksa İbrahim, ismail, İshak, Yakub ve torunlarının yahudi ve hristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? Peki siz mi yoksa Allah mı daha iyi bilir?" de. Allah tarafından kendisine bildirilen bir gerçeği gizleyenden daha zalim kim vardır? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir."(Bakara: 140)

Ahmed b. Hanbel: "Allah, Kur'an'da kedini vasfettiği, sahih sünnette bildirildiği şeklin dışında vasfedilemez."

(Er-Ravda en-Nehdiyye s: 22)

Buhari'nin Şeyhi, Naim İbni Hammad şöyle dedi:

"Allah'ı yarattığına benzeten kişi kafir olur. Allah'ın kendini ve Rasulullah'ın Allah'ı vasfettiği şeyleri inkar eden kişi de kafir olur."

(Er-Ravda en-Nehdiyye s: 22, İthafil- Kainat s: 6)

2 - Allah'ı mahlukata benzetmemek.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"O'nun benzeri hiçbir şey yokur. O işitendir, görendir."( Şura: 11)

"Hiçbir şey O'na denk değildir."(İhlas: 4)

3 - Allah'ın sıfatlarının mahiyyetini araştırmamak. Allah'ın sıfatlarını olduğu gibi kabul etmek, mahiyeti hakkında soru sormamak gerekir. Allah'ın sıfatları zatının mahiyetine bağlıdır. Allah'ın zatının mahiyetini insanlar idrak edemeyecekleri için bu konuda soru sormamaları gerekir.

İmam Malik, Allah'ın istivası hakkında soru sorulduğunda şöyle dedi:

"İstiva bilinen bir şeydir. Keyfiyyeti ve nasıl olduğu bilinmez. O'na iman farzdır. Mahiyeti hakkında soru sormak bid'attir."

(Er-Ravda en-Nehdiyye s: 29)

Bir adam: "Allah dünya semasına nasıl iner?" diye sorarsa ona şöyle cevap veririz: Önce: "Allah nasıldır?" diye sorarız. Bize: "Allah'ın keyfiyetini bilmiyorum" diye cevap verince o zaman ona şöyle deriz: "Allah'ın sıfatı zatının mahiyetine bağlıdır. Allah'ın zatını bilemeyeceği-imizden dolayı O'nun nasıl indiğini de bilemeyiz."

İşte diğer sıfatlar (görmesi, işitmesi, konuşması) da böyledir.

Şu hususlar, Allah'ın zatı hakkında düşünülemez.

1 - Teşbih (benzetme): Allah'ın sıfatlarını mahlukata benzetme. Hristiyanların Mesih'i, yahudilerin Uzeyr'i, müşriklerin putları Allah'a benzetmeleri gibi. Ayrıca Allah'ın yüzünü, elini, duymasını, konuşmasını, inişini, mahlukata benzetmek gibi.

2 - Te'vil yoluyla sıfatları ibtal etmek veya değiştirmek. Allah'ın isim ve sıfatlarına eklemeler veya kısaltmalar yaparak manalarını saptırmak. Nisa: 164 ayetindeki "Allah, Musa ile konuştu" ibaresindeki Allah lafzının merfu değil mensub olarak okunmasının teklifi gibi. O zaman mana "Musa Allah ile konuştu, fakat Allah onunla konuşmadı" şeklinde olacak ve ayetin anlamı tamamen değişecek, dolayısıyla Allah'ın kelam sıfatı ibtal edilecektir.

İmam Ebu Hanife (r.a) şöyle diyor: "Allah bir şey (varlık)dir. Fakat diğer şeyler gibi değildir. O'nun varlığı cisim, cevher (bir şeyi oluşturan en küçük parça), araz (varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan. Örneğin; tatlı, acı, yumuşak, sert) had, zıd, eş ve ortaktan uzaktır. O'nun Kur'an'da zikrettiği gibi eli, yüzü ve nefsi vardır. Allah'ın Kur'an'da zikrettiği el, yüz ve nefis gibi şeyler keyfiyetsiz sıfatlardır. O'nun eli; kudreti veya nimetidir denilemez. Zira bu takdirde sıfat ibtal edilmiş olur. Bu Kaderiyye ve Mutezile'nin görüşüdür. O'nun elinin keyfiyyetsiz bir sıfat olması gibi gazabı ve rızası da keyfiyetsiz sıfatlarından iki sıfattır.

(El-Fıkhul Ekber)

Sahabeler, tabiin ve dört imam Kur'an'da ve sahih sünnette geçen Allah'ın sıfatlarını bozuk teviller yapmadan mahlukata benzetmeden zahirine göre olduğu gibi kabul ederlerdi. Bir kişi onlara Allah'ın sıfatları hakkında soru sorduğu zaman, sıfatlar hakkındaki Kur'an ve sahih sünnetten delili zikrettikten sonra lafa fazla dalmadan: "işte Allah şöyle ve böyle diyor. Bu konuda bilmeden konuşmayız. Bilmediğimiz bir konuda konuşarak Allah'ın bizim için koymuş olduğu sınırı aşmak istemeyiz" derlerdi.

Soran kişi ısrarla daha fazla bilgi almak istediği taktirde onu azarlarlardı. Çünkü onların istediği şey kendilerine Rasulullah'ın öğretmediği ve devam edildiğinde onları bid'ate ve sapıklığa sürükleyecebilecek bir şeydir. Sahabeler ve onlara tabi olanlar; Allah'ın kendilerine farz kıldığı ve yapmalarını istediği şeylerle meşgul olurlardı. Allah'a iman, namaz kılmak, zekat vermek, oruç, hac, cihad, sadaka vermek, yararlı ilim tahsil etmek, insanlara hayrı tebliğ etmek ve şerden uzaklaştırmak, zalime karşı gelmek, yani kısaca kendilerine cenneti kazandıracak ve cehenemden uzaklaştıracak şeylerle uğraşırlardı.

Allah'ın kendilerine farz kılmadığı, kendilerine fayda sağlamayan şeylerle vakit geçirmez, bildiklerinde kendilerine fayda vermeyecek meseleleri öğrenmeye çalışmazlardı.

3 - Ta'tiyl (Allah'ın sıfatlarını kabul etmemek): (Allah kemal sıfatlara sahiptir ve mahlukata benzemekten uzaktır. Allah'ın zatına layık olan sıfatlar Kur'an ve sahih sünnette geçmektedir. Bu sıfatları mahlukata benzemeksizin, olduğu gibi kabul etmek gerekir. Aksi davranışlar insanı İslam dairesinden çıkmaya götürür.


0 yorum :

Yorum Gönder