Hoşgeldiniz.Sitemiz bu tarihten itibaren yeniden güncelleniyor.İlginiz için teşekkür ederiz.
Google'dabu sitede

4-islam-akaidi-Rububiyet-Tevhidi

search,arama motorları,arapça dersleri,arapça seti indir,ilahiyat arapça,arapça pdf

Rububiyyet tevhidi

1-Rububiyyet tevhidi
Allah (c.c)'nun bu kainatı tek başına yarattığına,
yarattıklarının sahibi olduğuna, hükmünde takipçisi olmadığına, dirilten,
yaşatan ve öldürenin O olduğuna, bütün canlıların rızıklandırıcısı, her şeyin
yöneticisi olduğuna, Allah'tan başka hiç kimsenin ve hiçbir şeyin ne kendi
nefsine ne de başkasına O'nun izni ve dilemesi olmadıkça zarar ve fayda
veremeyeceğine, dualara yalnızca O'nun icabet edeceğine inanmaktır. Allah'ın
kaza ve kaderine inanmak da bu Tevhidin kapsamına girer.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra arşa
istiva eden, gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen, güneşi, ayı,
yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek yaratan Allah’tır. Bilin ki yaratma
da emir de O'nun hakkıdır. Alemlerin Rabbi olan Allah
yücedir."(A'raf:
54)
Tevhidin bu türü Kur'an'da çok açık
bir şekilde geçmektedir. Çünkü Rububiyyet Tevhidi, Tevhidin diğer türlerinin
temelini oluşturmaktadır. Zira ancak kainatı ve tüm mahlukatı tek başına
yaratan, mülkün sahibi ve hükümranı olan zata ibadet edilir, O'na boyun eğilir,
yalnız O'na hamd ve şükür edilir, yalnız O'na dua edilir, yalnız O'ndan yardım
istenir ve O'ndan umulur. Çünkü bu zatın yaratma işinde ortağı olmadığı gibi
ibadet edilme ve hükmetme işinde de ortağı yoktur. Elbetteki yaratan yaratmayan
gibi değildir. Aynı şekilde bu sıfatlar ancak kainatın yaratıcısı, sahibi ve
idare edicisi olan zata layıktır. Allah'ın Rabliğini kabul etmek, O'nun kemal
sıfatlara sahip olduğunu kabul etmekle geçerli olur. Çünkü kemal sıfatlar sadece
Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Çünkü sağ olmayan, duymayan, görmeyen,
kudret sahibi olmayan, konuşmayan, dilediğini yapamayan, sözünde ve fiilinde
hikmet sahibi olmayan bir zat bu kainatın sahibi ve Rabbi olamaz. Allah (c.c)
Kur'an'ı Kerim'de Rabubiyyet Tevhidini zikrederken; O'na hamdetmek, O'na ibadet
etmek, O'na teslim olmak, O'nun sıfatlarını ve güzel isimlerini açıklamak için
zikretmiştir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:"Hamd
Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Fatiha: 1)"Hamd,
göklerin,yerin ve Alemlerin Rabbi olan Allah içindir."(Casiye: 36)
İbadet yalnızca Alemlerin Rabbi
olan Allah'a yapılır ve yalnızca O'nun hükmüne teslimiyet gösterilir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:"De
ki: "Arkadaşları "bize gel" diye doğru yola çağırırken, şeytanların yeryüzünde
şaşırttıkları bir kimse gibi geriye mi dönelim. Allah bizi doğru yola
eriştirdikten sonra bize faydası olmayan, zarar da veremeyen Allah'tan başka
şeylere mi yalvaralım?" De ki: "Doğru yol ancak Allah'ın yoludur. Alemlerin
Rabbinin hükmüne teslim olmakla emrolunduk." (En'am: 71)
Yalnızca bu kainatı yaratana ihlasla
yönelinir. Ve yalnız O'nun rızası için ibadet yapılır.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:"De
ki: "Namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah
içindir."(En'am:
162)Yalnız Allah dost edinilir. O'nun
için sevi yine O'nun için buğzedilir. Yani, ancak Allah'ın övülmesini emrettiği
kişiler sevilir, sevilmesini yasakladığı kişiler ise asla sevilmez ve dost da
edinilmez.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Gökleri ve yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah'tan başka
bir dost mu edinirim?" de. Asla ortak koşanlardan olma!"(En'am: 14) Dua yalnız Allah'a yapılır.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu O, aşırı
gidenleri sevmez." (Araf:
55)Yalnız O'na ibadet edilir.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Beni yaratana ne diye ibadet etmeyeyim? Siz de O'na
döneceksiniz."
(Yasin: 27)
"Ey insanlar! Sizi ve sizden
öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, O'na karşı gelmekten korunmuş
olabilesiniz. O yeryüzünü size bir döşek ve göğü de bir bina kıldı. Gökten su
indirip onunla size rızık olmak üzere ürünler meydana getirdi. Artık bile bile
Allah'a eş koşmayın."(Bakara: 21-22)
Ancak gökleri, yeri
ve içindekileri yaratan ve yaratma işinde ortağı olmayan zat ibadet edilmeye
layıktır. Yalnız O ilah ve dost edinilir. İnsanlar O'nun rızası için dost
edinilir. Yalnız O'nun hükmüne teslim olunur. Yalnız O'na dua edilir ve yine
yalnız O'ndan yardım istenir.Kur'an gökleri ve yeri ve bu ikisinin
arasındakileri yaratanın Allah olduğunu hatırlattıktan sonra güzel isimlerin de
yalnız O'na ait olduğunu bildiriyor.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:"Allah,
O'ndan başka ilah olmayan, kedisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her an
yarattıklarını gözetip durandır. Göklerde olan ve yerde olan ancak O’nundur.
O'nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir? Onların istediklerini ve
isteyeceklerini bilir, dilediğinden başka ilmiden hiçbir şeyi kavrayamazlar.
Kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Onların gözetilmesi O'na ağır gelmez. O
yücedir, büyüktür."(Bakara:
255)
Gökleri, yeri ve bunların içindekileri
yaratan zat hiç ölmeyen Hayy, Kayyum, Alim, Hafız ve yüce olan büyük bir zattır.
Bu sıfatlar da ancak bu yüce zata layıktır.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:"And
olsun ki insanı biz yarattık. Nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Biz
ona şah dama-rından daha yakınız." (Kaf: 16)
"Yaratan bilmez olur mu? O
Latif'dir, haber-dardır."(Mülk: 14)
Şüphesiz bu kainatı hiçbir şeye muhtaç
olmaksızın tek başına yaratan zat, yarattıklarını korur ve onların yaptıklarını
da gizlediklerini de bilir.Allah (c.c)'nun her şeyin Rabbi ve yaratıcısı
olduğuna inanan, bununla beraber ibadet türlerinden bir tanesini dahi Allah'tan
başkasına ya da Allah'la beraber bir başkasına yapan veya Allah'ın isim ve
sıfatlarını inkar eden, onları mahlukata ait olan sıfatlara benzeten veya onları
fasid (bozuk) bir şekilde tevil eden kişilere, kabul etmiş oldukları bu
rububiyyet tevhidi hiçbir fayda sağlamayacak, onların iman dairesinden çıkıp
şirk ve küfür bataklığına gömülmelerine engel olmayacaktır.Müşrikler
Rububiyyet Tevhidini kabul ettikleri halde Allah (c.c) onları müslüman kabul
etmiyor. Çünkü onlar ibadeti Allah'a has kılmıyorlar ve Allah'ın isim ve
sıfat-larının bir kısmını inkar ediyorlardı.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Onların çoğu ortak koşmadan Allah'a
inanmazlar."(Yusuf: 106)
Mücahid (r.a) bu ayet hakkında şöyle
diyor:"Buradaki müşrikler "Allah bizi yarattı, bize rızık verdi, bizi
yaşatan ve öldürecek olan O'dur" demelerine ve Allah'a bu şekilde inanmalarına
rağmen Allah ile beraber başkalarına da ibadet etmek suretiyle Allah'a eş
koşmuşlardır."(Taberi
Tefsiri c: 16 s: 287)
İbni Abbas, Ata,
İkrime, Şa'bi, Katade, Dahhak bu ayetteki müşrikler hakkında şöyle
diyorlar:O müşriklere: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorulduğunda
"Allah" derler. Buna rağmen Allah ile beraber başkasına ibadet ederler.
(İbni Kesir Tefsiri c: 2
s: 494, Taberi c: 16 s: 286)
Allah (c.c) müşriklerin Allah (c.c)'yu
yaratan, rızıklandıran, öldürüp dirilten, fayda ve zarar veren, bütün işleri
düzene koyan, mülkün yegane sahibi, koruyan fakat korunmaya ihtiyacı olmayan
yüce bir varlık olarak bildiklerini ve kabul ettiklerini bildiriyor.
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:"Andolsun ki, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan:
"Allah" derler. Öyleyken nasıl da aldanıp döndürülüyorlar?"(Zuhruf: 87) "Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?"
diye sorsan: "Allah'tır" derler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur." Ama çoğu
bilmezler."(Lokman:
25)
"Andolsun ki onlara: "Gökleri ve
yeri yaratan, güneşi, ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan şüphesiz:
"Allah'tır" derler. Öyleyse niçin (aldatılıp) döndürülüyorlar?Andolsun ki
onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?" diye
sorsan şüphesiz "Allah'tır" derler. De ki: "Hamd Allah içindir." Fakat çoğu bunu
akletmezler."(Ankebut:
61-63) "(Ey Muhammed!) Andolsun ki
onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan: "Allah'tır" derler. De
ki: "Öyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse Allah'ı bırakıp
da taptıklarınız O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet
dilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi?" De ki: "Allah bana yeter. Güvenenler
O'na güvensin."(Zümer:
38) "(Ey Muhammed!) De ki: "Size
gökten ve yerden rızık veren kimdir? Kulak ve gözlerin sahibi kimdir? Diriyi
ölüden çıkaran, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir?"
Onlar: "Allah'tır" diyecekler. "O halde O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
de."(Yunus: 31)
"(Ey Muhammed!) De ki:
"Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?" "Allah'ındır"
diyecekler. "Öyleyse ders almaz mısınız" de. "Yedi göğün Rabbi ve o yüce arşın
Rabbi kimdir?" de. "Allah'tır" diyecekler. "Öyleyse O'na karşı gelmekten
sakınmaz mısınız?" de.""Biliyorsanız söyleyin, her şeyin hükümranlığı
elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?" de. "Allah'tır"
diyecekler. "Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz?" de. "Hayır! Biz onlara gerçeği
getirdik ama onlar yalancıdırlar."(Mü'minun: 84-90) Bu ayetlerden anlıyoruz ki Rububiyyet tevhidini kabul
etmek, Uluhiyyet Tevhidiyle isim ve sıfat tevhidini kabul etmek demek
değildir.İnsanların çoğunun şirke girmelerinin sebebi ibadet edilmeye sadece
Allah (c.c) layık olduğu halde Allah ile beraber başkalarına ibadet
etmeleridir.

0 yorum :

Yorum Gönder